Seksi topuk dekolteli, çakma Louis Vuitton desenli çorabım ve geçen yılın modası lacivert ojelerimle, yol yol öbek öbek kilim desenlerinin masumluğu....çizgili eşofman...
Allahım şu hayatta bir acı varsa, o da okuldan gece 2'de dönmek değil, gece 2'de döndüğün için topuklu ayakkabı giyememektir. Bence bahar budur, yaz budur. Ben topuklu ayakkabılarımı giyemeyeceksem bana ne lan yaz gelmiş, bahar gelmiş. Benim mevsimden anladığım bu, kusura bakmayın 'düz odun kadın' ım bu konuda.
Okulda yaşamak da mutluluğun ta kendisi değildir de, nedir? Tüm gün çalışmak, çalışmasan bile o ortamın içinde, başka birşeylerle uğraşanlarla iç içe olmak.
Evet sayın seyirciler, 1 haftadır okulda yaşıyorum, o yüzden bugün evi garipseme günüm oldu ister istemez. Şu an açım mesela ama kantin yok, bu beni sıkıyor. Tuvalet kağıdı yok, aynı okul!
Metraj sınavını pazartesiye koyan zihniyeti ayakta alkışlıyorum. Diğer sınavlarımda ne isteniyor haberim yok. Yani teslim mi, sınav mı, nedir, hiç bilmiyorum. Bilenlerin de numaraları yok elimde. Allah Cizız diyip gitcez artık... Böyle bir öğrencilik yok...
Yarışma tarihi de daha alakasız bir zamana gelseydi canım...
Mimar olabilir miyim bilemiyorum ama mimarlıktan başka da hiçbir şeyin bana zevk veremeyeceğini de çok iyi biliyorum.
Post a Comment