hayatımda ilk kez doğum günümde yanımda tamamiyle tanıdığım insanlar vardı...
istediğim gibi kutlayabildiğim ilk doğumgünüm. hatta hatırladığım nadir yıllardan biriydi bu kez =) nitekim unutuyorum çünkü hep sınav haftalarına denk geliyor.
gidebildiğim yegane konser için koca bir YAY! istiyorum, nitekim konserler konusunda ne kadar şanssız olduğumu herkes biliyor. bilmeyenler için burada anlatmayacağım çünkü içtiğim zaman bunu bilmeyen birine anlatmak daha zevkli oluyor. muhabbet konularımı götü boklu bloglarda çürütecek değilim. =)
şaka bir yana çok uzun ve dopdolu bir hikaye. yazmaya üşendim.
bu seferki de çok kolay olmadı, ne diyeyim imkansız vakit alıyormuş.
bora uzer konserine gelinceee...
o ne yetenekli adam canım! bir jamiroquai hayranı olarak söylüyorum: bırakın olm adamın yakasını, adam ne jay kay taklidi, ne justin taklidi. hatta salakça bir polemik bu. hande yener'e de madonna çakması dediler ya bi ara, aynı muhabbet. ulan madonna ne yapıyor, hande yener ne yapıyor? zerre alakası yok. 'kaynak götüm' diyorlar, atıyorlar ortaya birşey. hayret. ilginç. herkes müzik eksperi.
oldu olacak green day ramones özentisi, gwen britney e benzemeye çalışıyor diyin de iyice boku çıksın.
neyse efendim. bora uzer konseri tek kelimeyle mükemmeldi. adamdan yetenek fışkırıyor. çalıştığı ekibe, çabalarına ve performanslarına hayran olmamak zaten elde değil. ayrıca babylon'un havalandırma sistemi de (ki göt kadar bir yer olduğunu düşünürsek) gayet iyi. ama o üst kattaki koltuklar neydi ki? tasarımın konseptine akıl sır erdiremedim. peki lounge anladık o kadarını ama nedir o öyle yani?
amaan iyice saçmaladım.
gürültüye dayanamayan makinemin gazabına uğradım, neyse canım orda olsaydınız, bana ne.
Post a Comment